CUMHURİYET DÖNEMİNDE HUKUK
Türkiye’de cumhuriyet dönemindeki hukuk anlayışı en iyi değişik anayasalara bakarak anlaşılabilir.
1924 Anayasası Dönemi
Hukuk Devleti yönünden 1924 Anayasası ile sağlananlar aşağıdaki biçimde sıralanabilir:
a) Devletin temel niteliği Cumhuriyet olmuştur. Cumhuriyetin temel organları seçimle işbaşına gelmiştir.
b) Temel hak ve özgürlükler Anayasa güvenliği altına alınmıştır.
c) Yasaların anayasaya aykırı olamayacağı ilkesi benimsenmiştir.
d) Yasama gücü yalnız Meclis tarafından kullanılmış ve olağanüstü
durumlarda hükümetin yasa etkinliklerinde bulunması önlenmiştir. Yürütme yetkisi Meclise ait olmakla beraber bu yetki Cumhurbaşkanı ve hükümet eliyle kullanılmıştır. Meclisin “üstünlüğü” anlayışı egemendir. Meclis egemenliği kullanan tek organdır.
e) Yargı yetkisi; ulus adına bağımsız mahkemeler eliyle kullanılmıştır.
f) Yönetimin yargı yoluyla denetimi ve yönetsel yargı sistemi
benimsenmiştir.
g) Çok partili demokratik rejime geçilmiştir.
1924 Anayasası döneminde hukuk devleti açısından aksayan hususlar da
şöyle sıralanabilir.
a) Yargıçlara yeterli bağımsızlık sağlanamamıştır
b) Anayasaya aykırı yasaların çıkarılması önlenememiştir
c) Tamel hak ve özgürlüklerin Anayasa güvencesine kavuşturulması
yeterli olmamıştır. Bunların güvence altına alınması için daha başka hukuksal önlemlere gereksinme duyulmuştur.
1961 Anayasası Dönemi
Milli Birlik dönemi geçici ve olağan üstü bir dönem olduğu için ayrıca üzerinde durulmayacaktır. Bu dönemde çıkartılanYalnız şu kadarını belirtmekle yetinelim ki yönetimin hukuka bağlılığı yönünden gerekli hukuk ortamı 1961 Anayasası tarafından en ileri bir biçimde hazırlanmıştır.
1982 Anayasası Dönemi
Milli Güvenlik Konseyi dönemi Milli Birlik Dönemi gibi geçici ve olağanüstü bir dönem olmuştur. Bu dönemde çıkartılan 1982 Anayasası ilke olarak 1961 Anayasasında olduğu gibi hukuk devleti açısından dikkati çeken nokta Cumhurbaşkanın tek başına aldığı kararlara Yüksek Askeri Şûra kararlarına Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararlarına karşı yargı yolunun kapatılmış olması olağanüstü yönetim ve yasa gücünde kararname çıkarma yöntemlerinin uygulama alanlarının ve Yönetime tanınan yetkilerin genişletilmesidir. Gerek 1961 gerekse 1982 Anayasaları ile hukuk devleti açısından getirilen ilkelere hukuk devleti anlayışı açıklanırken değinilmiştir.
1924 Anayasası Dönemi
Hukuk Devleti yönünden 1924 Anayasası ile sağlananlar aşağıdaki biçimde sıralanabilir:
a) Devletin temel niteliği Cumhuriyet olmuştur. Cumhuriyetin temel organları seçimle işbaşına gelmiştir.
b) Temel hak ve özgürlükler Anayasa güvenliği altına alınmıştır.
c) Yasaların anayasaya aykırı olamayacağı ilkesi benimsenmiştir.
d) Yasama gücü yalnız Meclis tarafından kullanılmış ve olağanüstü
durumlarda hükümetin yasa etkinliklerinde bulunması önlenmiştir. Yürütme yetkisi Meclise ait olmakla beraber bu yetki Cumhurbaşkanı ve hükümet eliyle kullanılmıştır. Meclisin “üstünlüğü” anlayışı egemendir. Meclis egemenliği kullanan tek organdır.
e) Yargı yetkisi; ulus adına bağımsız mahkemeler eliyle kullanılmıştır.
f) Yönetimin yargı yoluyla denetimi ve yönetsel yargı sistemi
benimsenmiştir.
g) Çok partili demokratik rejime geçilmiştir.
1924 Anayasası döneminde hukuk devleti açısından aksayan hususlar da
şöyle sıralanabilir.
a) Yargıçlara yeterli bağımsızlık sağlanamamıştır
b) Anayasaya aykırı yasaların çıkarılması önlenememiştir
c) Tamel hak ve özgürlüklerin Anayasa güvencesine kavuşturulması
yeterli olmamıştır. Bunların güvence altına alınması için daha başka hukuksal önlemlere gereksinme duyulmuştur.
1961 Anayasası Dönemi
Milli Birlik dönemi geçici ve olağan üstü bir dönem olduğu için ayrıca üzerinde durulmayacaktır. Bu dönemde çıkartılanYalnız şu kadarını belirtmekle yetinelim ki yönetimin hukuka bağlılığı yönünden gerekli hukuk ortamı 1961 Anayasası tarafından en ileri bir biçimde hazırlanmıştır.
1982 Anayasası Dönemi
Milli Güvenlik Konseyi dönemi Milli Birlik Dönemi gibi geçici ve olağanüstü bir dönem olmuştur. Bu dönemde çıkartılan 1982 Anayasası ilke olarak 1961 Anayasasında olduğu gibi hukuk devleti açısından dikkati çeken nokta Cumhurbaşkanın tek başına aldığı kararlara Yüksek Askeri Şûra kararlarına Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararlarına karşı yargı yolunun kapatılmış olması olağanüstü yönetim ve yasa gücünde kararname çıkarma yöntemlerinin uygulama alanlarının ve Yönetime tanınan yetkilerin genişletilmesidir. Gerek 1961 gerekse 1982 Anayasaları ile hukuk devleti açısından getirilen ilkelere hukuk devleti anlayışı açıklanırken değinilmiştir.